YEŞİL HİDROJEN

 YEŞİL HİDROJEN

Yeşil hidrojen; yenilenebilir enerji kaynakları ile üretilen elektrik enerjisinin, elektroliz yoluyla hidrojen üretiminde kullanılmasıdır. Bu uygulama, sanıyorum ilk kez, Bavyera'da 372 kW elektriksel güç üreten güneş hücrelerinden elde edilen elektrik enerjisi ile yapılmış. Yapımına 1988'de başlanan tesis, 1999'da tamamlanmış ve ikisi 1.5 bar, biri 32 bar basınçta 3 elektrolizör ünitesinden saatte 25 Nm3 hidrojen üretilmiş. Sonrasında, hidrojen ve oksijen 30 bar basınçtaki tanklarda depolanmış; gerektiğinde 80 kW gücündeki PAFC ve 10 kW gücündeki PEM yakıt pilleri ile yeniden elektrik üretmek olanaklı olmuş. (Bkz. https://lnkd.in/grSWwPRY).
Tümüyle hidrojen üretmek ve daha sonra bu hidrojeni elektriğe dönüştürmek (Power to Hydrogen to Power, PHP) amaçlı yeşil enerji kaynaklı Bavyera örneği (SWB projesi) tartışmalı, hâlâ. Elbette; yenilenebilir enerji sistemlerinin ürettiği elektrik, özellikle rüzgar gibi aralıklı (intermittent) kaynaklar kullanıldığında, gereksinilen miktardan fazla olduğunda hidrojen üretimi ve depolanması bir yöntem olabilir.
Ancak; burada da üzerinde durulması gereken iki konu var:
Birincisi; elektroliz için kaynağın 'su' olması. Su kaynakları kısıtlı. 1 kg hidrojenin üretimi için 10 L civarında su gerektiği, hidrojenin enerji yoğunluğu (kalorifik değeri) ve hidrojenden elektrik üreten sistemin (örneğin, gaz türbini çevrimi) verimi birlikte düşünüldüğünde; 100 MWe mertebesi için saatte 100 000 L su gerektiği hesaplanabilir.
İkincisi ise; elektrolizör ve yakıt pili için katalizör teknolojisinin geliştirilmesi gerekliliğidir.
Bu açıdan gelişmeler olumlu. Aşağıdaki grafik, bunu göstermekte.
(https://lnkd.in/g9vtEDdS).
Fakat; PHP (Power to Hydrogen to Power) teknolojisinin çevreye bıraktığı toplam iz ( su izi, toprak izi ve malzeme izi) açısından değerlendirilmesi hâlâ eksik kalan bir çalışma alanı. 'Yeşil' olmak, tek başına yeşil kaynak kullanmak değil.


Comments

Popular posts from this blog